Çalışanlar (Tabi, diğer yönüyle işverenler), zor bir dönem yaşadı ve halen yaşıyor. Zor dönem, COVID-19 salgını ve sonrası günler tabi. Bilindiği gibi COVID-19 ve Türkçe anlatımla Yeni Koronavirüs Aralık 2019'da Çin'in Wuhan şehrinde ortaya çıktı. Ve anlaşılmaz bir şekilde ve çok kısa bir sürede bütün dünyaya yayıldı. Türkiye'de de ilk covid vakası 11 Aralık 2020 tarihinde görüldü. Tabi, covid virüsü dünya ve Türkiye'de o kadar hızlı yayıldı ki, bir anda sosyal hayat ve ekonomik hayatı durdurdu. Türkiye ve dünyada mikyonlarca çalışan bir anda ya işsiz kaldı ya da işine ara vermek durumunda kaldı. Üretim - tüketimler durdu. İnsanlar, uzun bir süre evlerde kalmak zorunda kaldı. Neyse ki, Mayıs - Haziran 2020 gibi covid dünyada kontrol altına alındı ve insanlar kısmende olsa hem sosyal hayatlarına ve hem de ekonomik hayatlarına döndüler.
Aslında bu, çokta zor değil.
ANALİZ - SGK DÜNYASI
İKİNCİ DALGA ENDİŞEŞİ
Türkiye'de milyonlarca çalışan, azda olsa Yeni Normal Hayat ile (1 Haziran) rahat nefes alırken, iş ve sosyal hayatlarına da yeniden başladılar. 3-4 ay oldu ki, bir diğer ifadeyle bugünlerde bu sefer tekrar covid salgını başgösterdi ve yeniden işsizlik riski çalışanları buldu (Vaka sayısındak artış nedeniyle). Henüz sosyal hayatın tamamen durması ve de işsiz kalma gibi bir durum yok). Ancak, vakalardaki artış devam eder ya da durdurulamazsa, bu risk çalışma hayatının önünde duruyor ya da çalışma hayatı bu riskle karşılaşacak. Bu nedenle de son bahara şimdiden hazırlanmak gerekiyor. Peki, nasıl?TASARRUF ŞART : HARCAMALAR...
Evet, arzu edilen o dur ki hem birey ve hemde toplum sağlığı açısından Koronavirüs salgınının kotrol altına alınması. Ancak, bu gidiş ya da vaka sayısındak artışla bu zor gözüküyor (Kamu Yönetimi, bulaş ve salgını önlemek için denetimleri ve tedbirleri artırıyor). Bu nedenle başta çalışanlar (Ücretliler) olmak üzere, toplumun bütün kesimleri zorunlu harcamalar hariç tasarrufa yönelmeli. İşssiz kalınması ya da işe ara verilmesi hiç istenmeyen bir durum. Ancak, azda olsa bu risk hesaba katılarak tasarruf - birikim yapılmalı (Ki, çok zor bir dönemden gelindi, çok zor bir konu tasarruf). Mutlaka Kamu Yönetimide, bu riskleri hesaplıyordur. Ve de, çalışanların durumunu dikkate alıyordur. Ama, birey ve toplum olarak, salgın kontrol altına alınana kadar (Ki, burda da birey olarak sorumlulukları yerine getirmek gerekiyor: Maske, mesafe, hijyen) tarrufa azami hassasiyet vermeli ve zorunlu harcamalar dışında tüketeimi minumuma indirmek gerekiyor. Bunlar, son bahar dönemi için önlem adımlar. Tabi, herkes salgına karşın hassasiyet gösterir 'Maske-mesafe-hijyen' kurallarına uyarsa, zaten salgındaki bulaş ortadan kalkacak ve virüs yayılımı da kontrol altına alınmış olacak. Böylecede, iş - çalışma hayatı devam edecek. Çalışanlar, düzenli gelirlerinden olmamış olacak (Bu arada, Türkiye'de çalışan sayısının 25 milyon civarında olduğunu da belirtmekte fayda var).Aslında bu, çokta zor değil.
ANALİZ - SGK DÜNYASI