Anayasa Mahkemesi, günlük hayatın bir parçası haline gelen WhatsApp üzerinden yapılan yazışmaların iş sözleşmesinin feshinde delil olup olamayacağına ilişkin önemli bir karara imza attı.
Anayasa Mahkemesi’nin kararına konu olan olay şöyle gelişti:
Taşeron şirket işçisi olarak 1 Mayıs 2015 tarihinden itibaren Sağlık Bakanlığına bağlı bir devlet hastanesinde bilgi işlem sorumlusu olarak görev yapan işçinin iş sözleşmesi, WhatsApp’tan arkadaşlarıyla yaptığı yazışmalarda amirlerine hakaret ettiği gerekçesiyle 22 Kasım 2017 tarihinde feshedildi.
İşveren, işçinin WhatsApp üzerinden yaptığı mesajlaşmalarda çalışma arkadaşları ile firma ve kurum yöneticilerine karşı iftira ve hakaret ettiği, çalışma arkadaşlarıyla birlikte bilişim sistemini sekteye uğrattığı gerekçeleriyle iş sözleşmesini haklı nedenle derhal fesih kapsamında sonlandırdı.
İşten çıkarılan işçi, Ordu İş Mahkemesi’nde işe iade istemiyle dava açtı.
Dava dilekçesinde; iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, feshe dayanak yapılan mesajlaşma programının çok yaygın olarak kullanıldığını, bu yazışmaların kişisel veri olarak korunması gerektiğini, bu konuşmaların elde ediliş şeklinin muğlak olduğunu ve konuşmaların hukuka aykırı delil niteliğinde olduğunu iler sürdü.
Şirket yönetimi ise; feshin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesine göre yapıldığını, bu nedenle bildirimsiz ve tazminatsız yapılabileceğini, ayrıca fesih bildiriminin yapılmasını engellemek amacıyla başvurucunun sürekli olarak rapor aldığını, fesih sebebi olan WhatsApp yazışmalarının görev başındayken kendisine tahsis edilen bilgisayarda gerçekleştirildiğini, başvurucunun bilgisayarı açık bırakması sonucunda sorumlu olan amirin yazışmaları elde ettiğini ifade etti. Şirket yönetimi, feshe dayanak yazışmalarda ağır şekilde sövmeler, iftiralar ve tehditler bulunduğunu, başvurucunun sürekli rapor alarak iş akışını bozduğunu, bu nedenlerle feshin haklı olduğu savundu.
Davaya bakan Ordu İş Mahkemesi, feshin geçersizliğine karar vererek işçinin işe iadesine hükmetti.
Şirket yönetiminin yaptığı istinaf başvurusu sonucunda Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi ise, Ordu İş Mahkemesi’nin kararını kaldırarak işçinin işten çıkarılmasının derhal fesih kapsamında haklı nedene dayandığına hükmetti.
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararının gerekçesinde; işverenin haklı nedenle derhâl fesih hakkını kullandığı, bu nedenle yazılı fesih şartı aranmadığı, başvurucunun eylemleri nedeniyle yapılan feshin geçerli olduğu, feshe dayanak yapılan mesajlarda şirket ve kurum yöneticilerine karşı küçük düşürücü, hakaret içeren yazışmaların bulunduğu ifade edildi.
İşçinin bireysel başvuru kapsamındaki itirazı üzerine konu, Anayasa Mahkemesi’nin önüne geldi.
Yüksek Mahkeme, hastane bilgi işlemde çalışan taşeron işçinin WhatsApp mesaj içeriklerinin amiri tarafından bilgisayar açıkken görülerek kopyalanması üzerine durdu.
Anayasa Mahkemesi’nin 11 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan kararında; işverenin WhatsApp yazışma içeriklerine, işçinin ve yazıştığı arkadaşlarının rızası olmadan eriştiğine ve bu içeriklerin iş sözleşmesinin feshine gerekçe yapıldığına dikkat çekildi.
AYM, işçinin özel kullanımı amacıyla bilgisayarına kurduğu WhatsApp üzerinden arkadaşlarıyla özel mesajlaşmalar gerçekleştirdiği yazışma içeriklerinin işveren tarafından bir şekilde ele geçirilerek iş sözleşmesinin feshine dayanak yapılmasının özel hayatın gizliliğine ihlal niteliğinde olduğuna vurgu yaptı.
Anayasa Mahkemesi, işyeri bilgisayarından da olsa WhatsApp yazışmalarının içeriğinin usulüne uygun elde edilmediği gerekçesiyle özel hayatın ihlaline hükmedip işçi lehine karar verdi. Pek çok dava için emsal nitelikte karar, işe iade talebi reddedilen işçiyle ilgili yeniden yargılama yoluyla verilen kararın kaldırılması amacıyla Ordu İş Mahkemesi’ne gönderildi.
SGK Dünyası